Cumartesi, Eylül 13, 2008

SUBYANAKON

Milliye Blogda gezerken bir yazı gördüm.
Yolumun üstüne çıktı.
Adı: "FENERGENEKON".(1)
Hemen muhalif oldum.
Yok efendi o isim olmaz dedim! (içimden)
Yahu koymuştum adını. Ne gerek vardı bi de göbek adına! Yazıyı okuyunca tepem attı! İki tane yorum saydırdım arkasından: Birinin adı, "Adı bu: 'SÜBYANAKON!' "; diğeri, "Yol bulmak için araçlar"

Yazı yazmaktansa yorum yapmak daha bir hoşuma gidiyor. Nasıl olsa konu hazır. Altına iki satır salla! Oh beleş iş. Benim de herkes gibi beleşe alerjim var. Limon gibi sulanırım hemen. Beleş mezar bulsa ölcek derler ya öyle beleşçiyim işte. :))
Birinci yorumum, koyduğum ismin nedenleri üzerine:

Adı bu: "SÜBYANAKON!"
Şimdi bulmadım!
Taa, ilk duyduğumdan beri söylüyorum.
Neden "sübyan", Neden "kon" dersen?
Diyeyim birer birer.

Çünkü; bu İslam papazlarının, bu sefer ki taciz adresleri, muhtacın, acizin, işgöremezin ve eli işe ermeyenin hakkı.

Yani annenin sütüne, sofranın ekmeğine, çocuğun mamasına, önlüğüne göz koymuşlar. Göz koymakla kalmamışlar bir de el koymuşlar. (Allah da onlara el koysun!)

Yani anlayacağın yumulup mideye indirdikleri öyle birinin hakkı ki! Ama Allahım!! "Dokunanın gazını keser, ocağını taş eder." Cehenneme odun olmak garanti.

Öyle bir hakka el sürmüşler ki ne soyu ne sopu kurutmadan bırakmazmış. Yılan kemiği olurmuş bu hak, sahibinin kursağına girmeyince. Taş olurmuş, midelere otururmuş. Takipçisiymiş bizzat kendisi! Ben demiyorum bunları bilin bakalım kim diyor? Gazını keser, diye!

Yani anlayacağın sübyanın hakkı!

Bir de "kon" dedik ya, konacak bir şey bırakmadım ki yaza yaza kaldı iki harflik hakkım. Ona da selam kondurayım da laf bitsin bari! (1000 harflik yorum alanı doldu!)

İkinci yorumum, yol bulmanın, ve yolunu bulmanın iki aracı üzerine:

YOL BULMAK İÇİN ARAÇLAR: AMPUL, FENER, ...
Ahireti düşünerek dünya malı toplamaya meyilli bir dinin mensupları bunlar. Müslümanlıkları lafta ve seyirlik. Gönüllerinde para ve mal var bunların.

Her şekline temah ediyorlar ve yedikçe yiyesi geliyor. Oburluktan kimin neyi var çörekleniyorlar.

Devletin ormanına, yetimin elindeki ekmeğe. Fakirin sadakasına yamanıyorlar.

Bu İslam papazları, habire fenere, ampul sarılıp yollarını bulmaya çalışıyorlar ya!

İşte o sırada karanlıkta neye çarptıklarını bilemeden bodoslama gidiyorlar. bir bakıyorsun ampul kırılmış.

Koş bakkal amcaya ampul al bitane!

Sonra böyle önlerine bir taş çıkıyor, tökezliyorlar.

Düşmeyelim diye çevrede ne bulurlarsa avuçluyorlar.

Allah düşürmesin, öyle büyük şey gerekmez düşmeye, mevla bir fındık tanesine takıl der, bir bakmışsın yerdesin, burnun öpmüş secdeyi.

Bu fener papazları bu sefer önlerini hiçten görmeden yürümüşler. Düşmeyelim derken, tuttular Alamanın .....

Anladınız işte, dalgayı siz!
Artık selamlaşma vaktide geldi bitiyor yorumun son harfleri.

YORUMLARIN ARDINDAN BURAYA DA BİŞEY İLİŞTİREYİM:
(Kendi yazıma da yorum yapasım geldi!)
  • "Yol bulacam diye, gecenin zifirinde ne ararsın! Işık diye almışsın, elindeki fenere bakarsın. Bırak güneşi bekle gün yüzüyle yap işini rahatlarsın. Gecenin karanlığını ararsın yoksa bişey mi saklarsın? Sanki bir hayır yaparsın da saklarsın? Elinden geleni yap. Bu kayanın dibi derindir, boşuna zorlarsın. Nafile işle uğraşır ömrü boşa harcarsın."


Yorumun dibi görünmüyor.
Yordukça yorulmuyor(2).
Yordum yeni bir yorum:

  • "Garibin hakkına sürersen kirli elini,
    Hak beklemez, şikayeti, duayı, amini.
    Kul, adalet, dilemeden sussa da zannedip felekten,
    bir bakarsın gitmiş eller billekten."
  • :))

Murat Sevgi
13 Eylül 2008

_____________________
(1) Sadi ÖZBAY, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=131285, 10 EYLÜL 2008
(2) _____, http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=131660, 13 EYLÜL 2008

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Dediğiniz gibi hazır yazı var. Beleş. Yorum yapmak da bize düşsün. Çk haklısınız. Tebrikler.