Pazar, Şubat 18, 2007

AB YOLUNDA: BÜYÜME:

1. BÜYÜME:

AB ekonomisi, 2004 yılındaki yüzde 2,4 oranındaki büyümenin ardından, 2005 yılında özellikle dünya enerji fiyatlarındaki artış ile ticaret ve iç talepte gözlenen yavaşlamanın etkisiyle yüzde 1,7 oranında büyümüştür. 2006 yılında AB ekonomisinin yüzde 2,8, Avro Alanının ise yüzde 2,6 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir. AB genelinde 2006 yılının ilk çeyreğinde yüzde 0,8, ikinci çeyreğinde ise yüzde 0,9 oranında büyüme gerçekleşmiştir. Bu oranlar 2000 yılının ikinci çeyreğinden sonra görülen en yüksek büyüme oranları olmuştur. İç talepte gözlenen canlanma, 2006 yılının ilk yarısında gerçekleşen iyileşmenin altında yatan en önemli sebep olmuştur. İç talepteki artışın etkisiyle, 2006 yılının ilk yarısında, ithalatın da arttığı gözlemlenmektedir. Ancak, yılın ilk yarısında ihracatın, özellikle dünya ekonomisindeki büyüme nedeniyle ithalattan daha hızlı arttığı, dolayısıyla dış ticaretin büyümeyi pozitif yönde etkilediği tahmin edilmektedir.

Büyümenin AB genelinde, 2007 ve 2008 yıllarında bir miktar yavaşlaması ve her iki yılda da yüzde 2,4 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu yavaşlamayla beraber, artan iç talebin önümüzdeki iki yılda AB ekonomisinin büyümesine olumlu etkisinin olacağı düşünülmektedir. Ancak, iç talebin bileşenlerinde farklı büyüme hızlarının görüleceği tahmin edilmektedir. Örneğin ekipman ve inşaat yatırımları hızlı bir şekilde artarken, özel tüketim daha yavaş bir şekilde artacaktır. Bir yandan özel sektördeki karlılık artışı, diğer yandan hane-halkının harcanabilir gelirlerindeki yavaş büyüme, yatırım ve özel tüketim performansı arasındaki farkın oluşmasında etkili olacaktır.


AB üyesi ülkelere tek,tek bakıldığında, özellikle Birliğe yeni üye olan ülkeler ve eski üyeler arasında büyüme oranlarındaki farkın dikkat çekici bir seviyede olduğu görülmektedir. 2005 yılında en yüksek büyüme oranının yaşandığı ülkeler sırasıyla yüzde 10,5 ile Estonya, yüzde 10,2 ile Letonya, ve yüzde 7,6 ile Litvanya olurken, en düşük büyüme oranları yüzde 0 ile İtalya, 0,4 ile Portekiz ve 0,9 ile Almanya’da görülmüştür. 2006 yılında da bu sıralamanın değişmeyeceği tahmin edilmektedir.

Almanya, yaklaşık 2,3 trilyon Avroluk GSYİH’si ile AB’nin en büyük ekonomisi olmayı sürdürmektedir. Almanya’yı yaklaşık 1,8 trilyon Avroluk GSYİH’ye sahip olan İngiltere takip etmektedir. AB’ye yeni üye olan ülkeler arasında ise en büyük ekonomi Polonya’dır. Polonya’nın 2005 yılında 243,8 milyar Avro olan GSYİH’sinin 2006 yılında 269,8 milyar Avroya, 2007 yılında ise 286 milyar Avroya yükselmesi beklenmektedir.


Birliğe 2007 yılında üye olan Bulgaristan ve Romanya’da ise, 2005 yılında büyüme açısından güçlü bir performans gözlenmiştir. Bulgaristan’da 2004 yılında 19,6 milyar Avro tutarında olan GSYİH, 2005 yılında yüzde 5,5 oranında büyüyerek 21,4 milyar Avroya ulaşmıştır. 2006 yılında ise, Bulgaristan’da GSYİH’nin özellikle özel tüketim harcamaları ve yatırımlardaki artışın etkisiyle yüzde 6 oranında arttığı tahmin edilmektedir. 2007 ve 2008 yıllarında da, yine yatırımlardaki artış ve özel sektördeki yeniden yapılanmanın etkisiyle güçlü bir ekonomik büyümenin gerçekleşmesi beklenmektedir. Yapılan tahminlere göre, Bulgaristan ekonomisi 2007 yılında yüzde 6, 2008 yılında ise yüzde 6,2 oranında büyüyecektir.

Romanya’da 2004 yılında yüzde 8,4 düzeyinde bir büyüme yaşanmıştır. Ancak, özellikle sellerin olumsuz etkisi ile döviz kurunun yükselmesi ve enerji fiyatlarının artmasından kaynaklanan yapısal değişikliklerin sanayi üretimini etkilemesi nedeniyle 2005 yılında, yüzde 4,1 seviyesinde bir büyüme gerçekleşmiş ve cari fiyatlarla 79,3 milyar Avro GSYİH’ye ulaşmıştır. 2006 yılında özellikle sanayi faaliyetlerindeki artış ile tarım ve inşaat sektöründeki iyileşmenin etkisiyle Romanya ekonomisinin yüzde 7,2 oranında büyüyerek, yaklaşık 90 milyar Avroya ulaştığı tahmin edilmektedir. büyüme oranının 2007 yılında 5,8, 2008 yılında ise yüzde 5,6 düzeyinde olması öngörülmektedir.

Aday ülkelere bakıldığında, Türkiye’de 2004 ve 2005 yıllarında ekonomik istikrar ve dengeli bir büyüme gözlenmektedir. Bu durum 2006 yılında da devam etmiştir. Yıl sonu itibarıyla ekonominin yüzde 6 seviyesinde büyüdüğü tahmin edilmektedir. Türkiye’de 2007 ve 2008 yıllarında da ekonomik faaliyetlerin artması beklenmektedir. Eurostat tahminlerine göre Türkiye ekonomisinin 2007 yılında yüzde 6,4, 2008 yılında ise yüzde 6,3 oranında büyüyeceği öngörülmektedir.

Hırvatistan’da 2004 yılında yüzde 3,8 olan büyüme, büyük oranda özel yatırım harcamaları ve kamu harcamalarındaki artışın etkisiyle 2005 yılında yüzde 4,3’e yükselmiştir. 2005 yılında cari fiyatlarla yaklaşık 31 milyar Avro büyüklüğünde olan Hırvatistan ekonomisinin, 2006 yılında yüzde 4,5 oranında büyüyerek yaklaşık 33 milyar Avroya ulaştığı tahmin edilmektedir. 2007 ve 2008 yıllarında ise, sırasıyla yüzde 4,6 ve 4,5 oranında büyüme gerçekleşmesi beklenmektedir.

Makedonya’da, büyüme 2004 yılında yüzde 4,1, 2005 yılında ise yüzde 4 seviyesinde gerçekleşmiştir. İhracat ve yatırımlar ekonominin en önemli dinamikleri olurken, yüksek işsizlik ve düşük kapasite kullanımı büyüme önünde engel teşkil etmiştir. Ayrıca, özel sektör ve kamu tüketim harcamaları düşük bir seviyede kalmıştır. Makedonya ekonomisinin 2006 yılında yüzde 3,8 oranında büyüdüğü tahmin edilirken, büyüme oranın 2007 yılında yüzde 4,5’e, 2008 yılında ise yüzde 5,5 seviyelerine çıkması beklenmektedir.
Aday ülkelerdeki büyümenin önümüzdeki dönemde de ağırlıklı olarak yatırımlardan ve özel tüketim harcamalarından kaynaklanacağı tahmin edilmektedir.

Hiç yorum yok: